Haber: Sedat Tapan

Hollanda-Türkiye İşgücü Anlaşması’nın 60. yıldönümü vesilesiyle hazırlanan Aidiyet adlı belgeselin galası, 1 Aralık 2024 Pazar günü Amsterdam'da gerçekleştirildi. Etkinlik, Amsterdam Halk Kütüphanesi’nin (OBA) konferans salonunda, Tulip Enstitüsü'nün ev sahipliğinde düzenlendi. Türk ve Hollandalı davetlilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, göçmenlik, kimlik ve anadilin önemi gibi konulara dikkat çekti.

DENK: PVV’li siyasetçiler suçlarıyla göçmenlerden daha çok gündemde! DENK: PVV’li siyasetçiler suçlarıyla göçmenlerden daha çok gündemde!

Aidiyet belgeseli

Screenshot 20241201 223004 Gallery
Aidiyet, Hollanda'ya 1964 İşgücü Anlaşması çerçevesinde göç eden birinci nesil Türk işçilerin ve onların çocuklarının hikayelerine odaklanıyor. Filmde, Zevenaar ve Beverwijk şehirlerinde yaşayan iki ailenin geçmişten bugüne uzanan yaşamları ele alındı. Belgesel, hem göç sürecinin zorluklarını hem de Türkçe ve kültürel değerlerin korunmasının yeni nesiller üzerindeki etkilerini izleyiciye sunuyor.

Melek Yücel: Göç, kimlik ve aidiyet
Tulip Enstitüsü Başkanı Melek Yücel Hollanda-Türkiye İşgücü Anlaşması’nın 60. Yıl Dönümü vesilesiyle düzenlenen "Aidiyet" belgesel filminin galasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Sayın misafirler, tekrar hoş geldiniz. Katılımınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu galada sizlere bir şeyler anlatmak istedik. Belgeselimizi Tulip Enstitüsü öğrencilerimizin perspektifinden anlatmaya çalıştık. Bu bağlamda belgeselimizde iki öğrencimizin ailelerinin Hollanda’ya göç süreçlerini, hayatlarının nasıl şekillendiğini ve bugün Türkçe’nin hala ne kadar konuşulduğunu ele aldık.

Screenshot 20241201 224010 Gallery

‘Verbondenheid’ adını verdiğimiz belgesel, 50 yılı aşkın süredir Zevenaar ve Beverwijk’te yaşayan İlhan ve Doruk ailelerimizin hikayesini aktarıyor. Bu arka plan bilgisiyle belgeselimizi izlemenizi umuyoruz. Bu projeye katkı sağlayan herkese teşekkür etmek istiyorum. Çekimler sırasında hikayelerini bizimle paylaşan tüm katılımcılara ve özellikle bu güzel yapımı titizlikle gerçekleştiren Nisa Ceylan'a ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

Haberlerimizi İnstagram  ve TikTok hesaplarımızdan  da takip edebilirsiniz.

Amsterdam Halk Kütüphanesi’ne ve etkinlik mekanını bizimle paylaşan tüm ortaklarımıza da teşekkür ederiz. Bu özel etkinlik için bu güzel alanı bize tahsis ettikleri için müteşekkiriz. Ayrıca bu projeyi destekleyen sponsorlarımıza, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na da özel teşekkürlerimi sunuyorum. Hollanda’da Türkçe’nin yaşatılmasına yönelik her zaman yanımızda olan desteklerinden dolayı kendilerine minnettarız.

Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Sayın Selçuk Ünal’a, Amsterdam Başkonsolosu Sayın MM.Burak Ersoy’a, Rotterdam Başkonsolosu Sayın Sevgi Kısacık’a, Deventer Başkonsolosu M.Hakan Cengiz’e ve Amsterdam Eğitim Ataşesi Sayın Anıl Yılmaz ’a en içten teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Ayrıca panel konuşmasına katılan tüm değerli konuşmacıları : Belgesel Yönetmeni Sn. Nisa Zühre Ceylan Utrecht Üniversitesi Öğretim Üyesi Sn. Dr. Semiha Bekir Utrecht Üniversitesi Öğretim Üyesi Sn. Dr. Zehra Çolak, Utrecht Üniversitesi Öğretim Üyesi Sn. Dr. Onur Şahin, ve değerli fotoğraf koleksiyonunu bizimle paylaşan Sayın Ebru Aydın' teşekkür ediyorum.

En önemlisi, Tulip Enstitüsü’nün Türkçe kurslarını Hollanda’da erişilebilir hale getiren tüm öğretmenlerimizle gurur duyuyorum. Türkçe’nin Hollanda’da konuşulması ve yaşatılması için bize verdikleri destekten dolayı sponsorlarımıza da şükranlarımı sunuyorum.

Belgeselimizi izlerken, bu günün bize Türk-Hollanda toplumu arasındaki değişimler, kültürel zenginliklerimiz ve ortak geçmişimiz hakkında önemli bir bakış açısı sunmasını umuyorum. Göç, kimlik ve aidiyet üzerine düşünmek, birlikte nasıl daha güçlü bir toplum inşa edebileceğimizi keşfetmek için değerli bir fırsat sunuyor. Bir kez daha katılımınız için teşekkür ediyorum ve belgesel gösteriminden keyif almanızı diliyorum."

Fatih Nişancı: Hollanda Türk Toplumu; bugün ülkenin vazgeçilmez
Yurtdışı Türkler ver Akraba Topluluklar Başkanlığı Yurtdışı Vatandaşlar Daire Başkanı Fatih Nişancı ise yaptığı konuşmada şunlara yer verdi:

20241201 154856
“Hollanda'daki kültürel zenginliğin meydana gelmesinde ve sürdürülmesinde Türk Toplumu önemli bir rol oynuyor. Tam 60 yıldan bu yana Hollanda’ya ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal olarak önemli katkılar yaparak 4. nesline ulaşan Hollanda Türk Toplumu; bugün ülkenin vazgeçilmez ve asli bir unsuru haline gelmiş durumda.  

Bu zenginliğe Hollanda’da katkı sağlayan kurumlardan biri de Tulip Enstitüsü’dür. Tulip Enstitüsü’ne Hollanda’da doğup büyüyen yeni nesil Türk kökenlilerin ana dillerini korumaları ve kültürel zenginliklerini muhafaza etmeleri noktasında yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür ederiz.  

Günümüzde Hollanda’da doğup büyüyen çocuklarımızın kimlikleri, çok dilli ve çok kültürlü ortamların etkisi altında şekillenmektedir. Onlar bu süreçte hem Türkçe ve Türk kültürünü, hem de Hollanda'nın dilsel ve kültürel kaynakları olmak üzere iki ana damardan beslenerek kendilerine has bir kültürel kimlik inşa etmektedir. Böyle bir kültürel olgunluğa erişen gençlerimiz, doğup büyüdükleri ülke ile Türkiye arasında birer köprü olmakta ve her iki ülkenin geleceğine katkı sağlamaktadır.  

İlk nesilden dördüncü kuşağa kadar kimliğini ve kültürünü muhafaza eden; Hollanda’ya ve Türkiye’ye önemli değerler kazandıran; iki ülke arasındaki ilişkilere her düzeyde katkı sağlayan Hollanda Türk Toplumuna bu vesileyle teşekkür ediyorum.”

Büyükelçi Selçuk Ünal, Türk toplumunun başarılarına vurgu yaptı
Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal da konuşmasında Türk toplumunun Hollanda’daki başarılarına vurgu yaparak, anadilin ve kültürel kimliğin korunmasının önemine dikkat çekti: konuşmasında şöyle devam etti;

Screenshot 20241201 182241 Gallery

Tulip Enstitüsü Başkanı Sayın Melek Yücel, Enstitü’nün Değerli Öğretmenleri ve Çalışanları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Temsilcileri, STK’larımızın değerli başkanları, Hollanda Türk toplumunun kıymetli mensupları,

Hollanda’daki Türk varlığı bakımından çok önemli bir etkinlikte sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum.

“Aidiyet” belgeseli, 19 Ağustos 1964 tarihinde Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan İşgücü Anlaşması çerçevesinde Hollanda’ya gelmeye başlayan göçmen işçilerimizden iki ailenin hikayesi üzerine kuruludur. Bu iki ailenin örneğinde olduğu gibi, işçilerimizin Avrupa’ya gelişi ve gittikleri ülkeleri evlerinden uzak evleri haline getirmeleri hikayelerinde birçok ortak nokta bulunuyor.

 60 yıl önce başlayan göç sürecinde, birinci nesil işçilerimiz geçici olarak geldikleri Hollanda’da bu ülkenin ekonomik ve sınai kalkınmasında büyük bir rol oynamıştır. Hollanda’ya sağladıkları katma değer ile bu ülkenin bir parçası olmuştur. Kimsenin çalışmak istemediği en tehlikeli ve zor işlerde görev alan vatandaşlarımız helal alın terleriyle Hollanda Türk toplumunun çekirdeğini oluşturmuştur. O ilk işçilerimizin ikinci, üçüncü ve hatta bugün artık dördüncü nesil çocukları ve torunları, işçi olarak Hollanda’ya gelen ailelerinin çabaları üzerine birçok başarı inşa etmiştir. İşçi iken işveren olmuştur.

Türk toplumunu bugün sadece ekonomi ve ticaret dünyasında değil, siyasette, eğitimde, kültürde, sanatta, sporda; kısacası gündelik hayatın her alanında görebiliyoruz. Kendilerini, gerçekleştirdikleri başarılı entegrasyon sonucunda etkin Hollanda vatandaşları olarak görmek bizi sadece gurur veriyor.

Kıymetli konuklar,
Bugün burada sergilenen Aidiyet belgeseli, göçmenlik ve entegrasyon sürecinin aynı zamanda kültürel değerlerin korunarak başarılabileceğinin bir göstergesidir. Bu süreçte, Tulip Enstitüsü gibi kuruluşlarımıza çok büyük görev düşüyor.”

Panelde göç ve kültür konuşuldu

20241201 164624
Belgesel gösteriminin ardından düzenlenen panelde, Utrecht Üniversitesi öğretim üyeleri Dr. Semiha Bekir, Dr. Zehra Çolak ve Dr. Onur Şahin, Belgesel Yönetmeni Nisa Zühre Ceylan ve Fotoğraf Sanatçısı Ebru Aydın konuşmacı olarak yer aldı. Panelde göçmenlik sürecinin kültürel zenginliklere etkisi, Türkçe eğitimin Hollanda'daki yeni nesiller üzerindeki rolü ve kimlik inşasının önemi anlatıldı.

Belgeselden öne çıkanlar

Filmde, anadil eğitiminin etkileri çarpıcı örneklerle ele alındı. Türkçe eğitimi almamış bir çocuğun kendini ifade etmekte zorlandığı, buna karşın anadilini öğrenen bir çocuğun özgüvenle başarılı bir şekilde kendini ifade ettiği sahneler, izleyenlerin büyük beğenisini topladı. Tulip Enstitüsü Başkanı Yücel, “Bir çocuğun kendi anadilini öğrenememesi, eğitimde ve sosyal hayatta başarılı olmasını zorlaştırıyor. Bu nedenle anadil eğitimi, entegrasyonun temel bir parçası olmalı,” dedi.

20241201 172438

Resepsiyon
Etkinliğe Türkiye'nin Amsterdam, Deventer ve Rotterdam başkonsoloslarının yanı sıra, Türk Hava Yolları Amsterdam Müdürü Şerafettin Ekici, Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Adil Akaltun ve çok sayıda STK temsilcisi katıldı. Tulip Enstitüsü, projeye destek veren Amsterdam Belediyesi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve diğer sponsorlara teşekkür etti.

Program, fuaye alanında düzenlenen resepsiyon ile sona erdi. Katılımcılar, belgeselin Türk toplumu üzerindeki etkilerini değerlendirme ve gelecekteki projeler için fikir alışverişinde bulunma fırsatı buldu.

Screenshot 20241201 222931 Gallery

Aidiyet, Hollanda'daki Türk toplumunun tarihini ve kimliğini derinlemesine ele alarak, göçün sadece bir toplumsal hareket olmadığını, aynı zamanda kültürel bir kazanım olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
©Sonhaber.eu

Haberlerimizi İnstagram  ve TikTok hesaplarımızdan  da takip edebilirsiniz.

WhatsAppta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın

Sitemizde yayımlanan haberlerin her türlü hakkı SONHABER.eu’ya aittir. Haberin linki kaynak olarak gösterilmeden alınan haberler için hukuki işlem başlatılacaktır.