Almanya'nın Dortmund kentinde yaşayan 18 yaşındaki Berat Dinç, polis dayağına maruz kaldı. Dinç, pazar akşamı bir cafede Trabzonspor-Galatasaray maçını seyrettikten sonra eve yürüyerek dönerken başına gelenleri şöyle anlattı: Aniden yanımdan bir araç geçti ve içinden sivil kişiler indi. Korktum ve kaçmaya başladım.

Yaklaşık 600-700 metre koştuktan sonra birden aracın yine önüne çıktığını söyleyen Berat Dinç şöyle konuştu: İçinden dört kişi çıkıp üstüme çullandı. Yüzüme yumruklar indirmeye başladılar. Bu sırada 'imdat' diye bağırıyordum. Polis olduklarına dair kimlik de göstermediler. Ardından kelepçe takıp karakola götürdüler.



YOK YERE DAYAK YEDİ
Karakola gittikten sonra gerçeğin ortaya çıktığını söyleyen Berat Dinç, "Meğer beni o bölgede hırsızlık yapan bir şüpheliye benzetmişler. Bu nasıl hukuk devleti? Karanlıkta tanımadığın birileri araçtan birden iniyor. Kim olur da korkup kaçmaz?" diye konuştu. Dinç, darbeler nedeniyle iki haftalık rapor aldığını da sözlerine ekledi.

POLİSLER ÖZÜR DİLEDİ
Berat'ın babası Zekai Dinç (50) ise karakola gittikten sonra polislerin kendilerinden özür dilediğini söyledi. Zekai Dinç, "Eğer Almanya hukukun üstünlüğünü savunuyorsa kendini bilmez bu memurlara gerekli cezalar verilir. Polisler hakkında suç duyurusunda bulunduk"şeklinde konuştu.

SABIKA DOSYALARI KABARIK
Alman polisinin Türklere karşı nefret sınırını aşan şiddeti ne ilk, ne son. İşte SABAH'ın sayfalarına yansıyan iki örnek:

Frankfurt'ta haziran ayı başında Savaş Kabasakal (42) icra memurları ile kapısına dayanan dört Alman polisin uyguladığı şiddet sonucu hayatını kaybetti.

Geçen ay yine Frankfurt'ta rahatsızlanan oğlu için çağırdığı ambulans gecikince telaşlanan Ahmet Gökçe (42), polisler tarafından tekme tokat dövüldü.

Sabah.de