Son yıllarda zaman zaman gündeme gelen refakatsiz çocuk sığınmacılar, devlet korumasına alınıyor ancak bir grup gazetecinin yaptığı son araştırmaya göre 2021 ile 2023 yılları arasında Avrupa’ya gelen 51 bin 433 refakatsiz çocuğun şuanda nerede olduğu bilinmiyor.
NWS'nin Knack, De Standaard ve gazeteciler birliği Lost in Europe tarafından yapılan bir araştırmada 31 Avrupa ülkesinden alınan rakamlar incelendi. Ortaya çıkan tablo ise oldukça ürkütücü. Gerçek rakamların daha yüksek olabileceğini belirten araştırmacılar, 31 Avrupa ülkesinden 13’ümnden veri alınamadığını belirtti.
Reşit olmayan refakatsiz çocukların en fazla ortadan kaybolduğu ülke İtalya. Verilere göre belirtilen 3 yıllık dönem içinde bu ülkede toplam 22 bin 899 çocuğun nerede olduğu bilinmiyor. İkinci sırada 20 bin 77 çocuğun kaybolduğu Avusturya geliyor. Bu ülkeyi 2 bin 241 çocuğun kaybolduğu Belçika, 2 bin 5 kayıp çocuk ile Almanya ve bin 226 kayıp çocuk ile İsviçre takip ediyor.
İtalya uzun süredir göçmenlerin varış ülkesi olsa da, Avusturya'daki yüksek sayıdaki kayıplar da dikkat çekici. Avusturya İçişleri Bakanlığı'na göre bunun nedeni, son yıllarda Avusturya'ya “orantısız sayıda” sığınma başvurusunun yapılmış olması.
Avrupa'da kaybolan refakatsiz çocukların çoğu Afganistan'dan geliyor. Ortadan kaybolan 51 bin 433 çocuğun en az 19 bin 250'si Afgan.
"40.000 yeni gelen"
AB'nin İçişlerinden Sorumlu Komiseri Ylva Johansson'a göre, geçen yıl yaklaşık 40 bin refakatsiz çocuk AB'ye giriş yaptı. Johansson, Üye Devletler arasındaki hareketlerde "büyük bir artış" olduğunu belirtti ve "Sığınmacılar bir Üye Devlette kayıtlı olduktan sonra saklanıyor veya kaçakçıların yardımıyla başka bir ülkeye geçiyor” açıklaması yaptı.
İnsan kaçakçılığı riski daha yüksek
Kaybolan çocukların akıbeti bilinmiyor ancak Missing Children Europe'un genel sekreteri Aagje Ieven'a göre, bu çocuklar insan kaçakçıları ve suç ağları tarafından hedef alınma riski taşıyor. Ieven, "Seçeneklerin ve fırsatların olmayışı, onları sömürüye ve yalan vaatlere karşı savunmasız bırakıyor ve daha iyi bir gelecek umuduyla büyük riskler almaya istekli hale getiriyor. Bu riskler, kötü kabul koşulları, verimsiz ve yavaş aile birleşimi prosedürleri, aile birleşimi korkusu, gözaltına alınma veya sınır dışı edilme, sığınma prosedürlerine duyulan güvensizlik ve hayal kırıklığı gibi faktörlerle daha da artıyor" dedi.
Haber: Halil Uygun
©Sonhaber.eu
Haberlerimizi İnstagram hesabımızdan da takip edebilirsiniz.
WhatsAppta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın
Sitemizde yayımlanan haberlerin her türlü hakkı SONHABER.eu’ya aittir. Haberin linki kaynak olarak gösterilmeden alınan haberler için hukuki işlem başlatılacaktır.