Belçika'nın Flaman Bölgesinde yaşayan Türkiye göçmeni üçüncü nesil gençlerin çoğu kendilerini "evlerinde" hissettiklerini belirtirken, Türkiye'deki çevreleriyle de iletişimlerini sürdürüyor, Türkiye'yi sık sık ziyaret ediyor.
Yabancı kökene sahip çoğu insan Flaman kesiminde kendilerini evlerindeymiş gibi hissediyor ancak yine de ayrımcılığa maruz kaldıkları gözleniyor. Üçüncü nesil eğitim ve çalışma alanlarında oldukça iyi durumda.
Yurtiçi Yönetim Ajansı'nın Flaman kesiminde çeşitlilik üzerine yürüttüğü ve sonuçları yeni atanan Flaman Bölge Hükümeti Entegrasyon Bakanı Gwendolyn Rutten tarafından sunulan beş yıllık ankete göre Flaman kesiminde Yabancı kökene sahip çoğu insan kendilerini evlerindeymiş gibi hissediyor. ancak yine de ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirtiyor.
Anket için Belçika, Fas, Türk, Polonya, Romanya, Kongolu ve Afgan kökenli sakinlerle görüşüldü. Ayrıca üçüncü kuşak Flaman halkının toplumdaki yeri üzerine de bir araştırma yapıldı.
Özellikle Türk kökenliler arasında, beş yıl öncesine kıyasla ciddi bir artış olması dikkat çekiyor. Türk gençlerin karma dernek faaliyetlerine daha fazla katıldıkları belirtiyorlar.
Her ne kadar Belçikalıların dörtte biri farklı göç geçmişine sahip arkadaşları ya da tanıdıkları olmadığını belirtse de farklı kökenden gelen insanlar arasında giderek daha fazla temas yaşanıyor.
Ankete katılan her üç kişiden biri, “ait olma” çabalarının her zaman takdir edilmediğini hissettiğini belirtiyor. Özellikle Kongolu, Faslı ve Türk kökenli insanlar arasında “ayrımcılık” hâlâ ciddi bir sorun olmaya devam ediyor.
Dindarlık seviyesi daha düşük
Belçika’da oldukça güçlü olan sekülerleşmenin göç kökenli insanlar arasında da devam etmesi dikkat çekici. Birinci ve ikinci kuşakların büyük çoğunluğu hâlâ güçlü bir şekilde dindar olsa da üçüncü kuşakta bu durum çok daha az. Hatta dar bir çoğunluk (yüzde 51) dindar olmadıklarını söylüyor ve inancın Belçika yasalarından öncelikli olduğu fikrine pek sahip değiller. Daha önceki kuşaklardan Hıristiyan ve Müslümanların yüzde 17'si için durum hala aynı.
Ankette ortaya çıkan olumlu sonuçlardan biri iş piyasasında görülüyor. Üçüncü nesil diğer nesillere nazaran bu alanda çok daha iyi durumda. İstihdam oranları yüzde 70 civarında dalgalanırken, ilk kuşakta bu oran yüzde 10 civarında daha az. Göçmenler arasında işsizlerin sayısı neredeyse Belçikalılar kadar. Yüksek eğitimli kişilerin sayısı da Kongolularda yüzde 43 gibi önemli bir oranda artıyor.
Daha az olumlu olan ise pek çok kadının hâlâ diploma seviyesinin altında çalışıyor olması. Bu, özellikle Polonyalı kadınlar arasında (yüzde 43) büyük bir sorun. Üçüncü kuşağın artık dil sorunu yok. Bu durum kısmen ebeveynleri için, özellikle de Romen ve Polonya kökenli kişiler için hâlâ geçerli. Son yıllarda Belçika’ya gelen Afgan mültecilerde bu durum biraz daha iyi gibi görünüyor. On kişiden yedisi çok iyi Felemenkçe konuşuyor.
Haber: Halil Uygun
©Sonhaber.eu
Haberlerimizi İnstagram hesabımızdan da takip edebilirsiniz.
WhatsAppta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın
Sitemizde yayımlanan haberlerin her türlü hakkı SONHABER.eu’ya aittir. Haberin linki kaynak olarak gösterilmeden alınan haberler için hukuki işlem başlatılacaktır.