Özel günlerin eski tadının kalmadığından dem vurmak, yaş ilerledikçe, rutin halini alır. Eski iftar sofraları, sonrasında içilen çaylar, oynanan oyunların tadı yıllarca sana da ballandıra ballandıra anlatıldı. Hatırladın hemen, değil mi? Bayram heyecanı günler öncesinden başlardı. Bayramlıklar, yatağın kenarında özenle beklerdi o günü. Bayram gelene kadar, yeni ayakkabılarıma sarılıp çok uyumuşluğum var. Bayram coşkusuyla sabahın köründe kalkar; önce evdekilerin, sonra; eş, dost, akraba, komşu herkesin elini öper, hediyelerimizi alırdık. Milli bayramlarımızda ise meydanlarda yapılan kutlamalar, ayrı bir şölen olurdu.
Bu gün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 100. yılını kutluyoruz. Büyük küçük kimse bir birine dokunmadan, yaklaşmadan, meydanlarda toplaşmadan...Meydanlardan olamasa da, balkonlardan yine kutlayacağız. Meclisimizin açılışının 100. yılı, kutlu olsun.
Bin aydan daha hayırlı olan Ramazan, bu gün başlıyor. Gece ilk sahura kalkacağız ve 30 gün boyunca, orucumuzu tutacağız. Bu sene, alışık olduğumuz şekilde iftar sofralarında bir araya gelemeyeceğiz. Teravih namazlarında da camilerimizde buluşamayacağız. Bir çoğumuz için, buruk geçecek bu sene...
"Çok şey değişti. Nerede o eski Ramazanlar, o eski bayramlar! Eskiden böylemiydi?!" diyeceğin bir değişimin içinden geçiyorsun. Bunun sen de farkındasın değil mi? 3 ay içinde çok şey değişti. Kendisi, gözle görülemeyen ve hepsini toplasan 2 gram etmeyen bir virüs, yaşamı alt üst etti. Bireysel ilişkilerimizde; sarılma, el sıkışma, el/yüz öpme alışkanlığı 3 ay içinde tarih oldu. Liderlerin dilindeki ortak söylem, "Bir birinizi uzaktan sevin!"
3 ay içinde çok şey değişti. Süper güç ABD, en çaresiz ülke oldu mesela. Dünya devletleri, ortak düşmana karşı bir birine yardım eli uzatmakta gecikmedi. Dedim ya, 3 ayda çok değişti. Çin ve Rusya ezeli rakip ABD'ye yardım gönderdi. Küba Avrupa'ya doktorlarını gönderdi. Merkez bankaları ve dünyanın önemli fonları, ihtiyaçları karşılamak için birleşerek ard arda ek bütçeler devreye soktular. Demem o ki; 3 ay önce ihtimal vermeyeceğimiz gelişmelere sahne oluyor dünya.
Ya biz!
Salgın, tüm dünyayı olduğu gibi, Türkiye'yi de felç etti. Sağlıktan ekonomiye, eğitimden ibadete her alanı etkiledi. Çoğu sevdiğimizi göremez, gördüklerimize dokunamaz olduk. Tüm dünya değişti. Tüm dünya, virüse karşı birlik halinde ortak mücadele ediyor. 3 ay içinde dünya değişti, ancak biz bir konuda değişmedik! İktidar yanlıları muhalefete, muhalefet yanlıları iktidara karşı amansız bir saldırganlık içinde. Karşı saldırılar sosyal medyada her geçen gün artarak devam ediyor. Taraf olanın karşı tarafı hainlikle suçladığı paylaşımlar; eş, dost, arkadaş, hatta kardeşlerin tartışmalarına ve küslüklerine neden oluyor. Dünya değişti ama biz, bu konuda değişmedik. Sevgiye ve saygıya daha çok ihtiyacımız olan bu zor zamanda, böylesi çatışmaları görmekten, ben üzüntü duyuyorum. Ya sen!?
Ayhan Sucu