Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Muş Alparslan Üniversitesince (MŞÜ) düzenlenen "Bilgiden Bilince" konferansında yaptığı konuşmada, bundan 100 yıl önce Batı dünyasının milleti parçalamak için o günlerde hangi ırklar ön plandaysa onları birbirine kışkırtmaya çalıştığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Mesela Araplar. Bütün Arap dünyasını Türklere karşı kışkırttılar. Hatta bazı casuslar camilerin kürsülerine kadar çıktı, İslam dünyasını dolaştı. Bu milleti oluşturan o unsurları birbirine kötülemeye çalıştılar. Araplara dediler ki 'bütün Türkler Hristiyanlaştı.' O zaman ne bir telefon ne de bir internet vardı. Hiçbir şey yok. İnsanlar inandılar. Bir, iki veya kırkıncı kez söylediklerinde insanlar inandı. Sonra bu bölgelerde dolaşıp ne Şam'ın şekeri ne Arap'ın yüzü. Peygamberimiz Arap. Kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvadadır. Bizim için de İslam ve Müslüman olmamızla iftihar edebiliriz. Onun altında farklılıklarımız bizim zenginliğimiz. Kürt, Türk, Arap, Çerkez olabiliriz."

"780 bin kilometrekare gözlerine büyük görünüyor"
Prof. Dr. Erbaş, 1920'lerden sonra 20 milyon kilometrekarelik Türkiye'nin, bir milyon, sonra da 780 bin kilometrekareye düştüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu da bugün birilerine büyük görünüyor. 780 bin kilometrekare gözlerine büyük görünüyor. Ötekiler 46 parça olanlar. Böyle parça parça olanları yutmuşlar. Büyük bir blok yutamıyorlar. Şimdi üzerimizde oyunlar oynuyorlar. Aman ha bu oyunlara gelmeyeceğiz. Şimdi bakıyorsunuz Irak, Suriye'de bir örgüt çıkıyor. Somali'de bir örgüt çıkarıyorlar. Şebab diye bir örgüt var. Bu örgüt bir gece dağlardan iniyor Somali'de fakirlikten yani içler acısı durum yaşayan o insanları gözünü kırpmadan öldürüyor. Mısır'da aynısını yaptılar. Bu ne caniliktir. Bunun arka planında bu örgütlere silah satan, onlar üzerinden para kazanan, ne kadar çok savaş olursa, ne kadar çok ırkçılık yapılırsa ve ne kadar çok mezhepçilik yapılırsa o kadar çok para kazanan güçler var. Biz ve gençlerimiz bu gerçeği gördü ve 'dur' diyoruz. Bu haksızlıklara ve bölünmemize zemin hazırlayan o planlara 'dur' diyoruz, demeye devam edeceğiz. İslam, farklı anlayışları, mezhepleri ve farklı ırktan insanları asırlar boyunca huzur içinde yaşatmış tek medeniyettir. Bu birliği ve farklılıkların zenginlik olduğu anlayışını bozmaya çalışan planlarla karşı karşı karşıyayız. Bu yeni değil, eskiden beri var. Ama son zamanlarda gerçekten çok arttı."

Programa Muş Valisi Aziz Yıldırım, MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, kurum amirleri, müftülük personelleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

AA