İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, “Kadına yönelik şiddet, faili ve motivasyonu ne olursa olsun kararlılıkla mücadele edilmesi gereken bir sorundur.” ifadesini kullandı.

Yeneroğlu basın bildirisinde şu sözlere yer verdi:

Hatun Sürücü 7 Şubat 2005 tarihinde Almanya’nın Berlin kentinde kendisinden küçük kardeşi tarafından başına sıkılan üç kurşunla bir cinayete kurban gitti. İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu cinayetin 10. yıl dönümü sebebiyle, “Kadına yönelik şiddet, faili ve motivasyonu ne olursa olsun kararlılıkla mücadele edilmesi gereken bir sorundur.” dedi.


Yeneroğlu, “Hatun Sürücü’nün Berlin’de sokak ortasında kendi kardeşi tarafından katledilmesi kadına yönelik şiddetin varacağı elim noktayı göstermesi açısından önemlidir. Bir insanı kendi kardeşinin canına kıyabilecek kadar kendisinden uzaklaştıran şiddet sorunuyla mücadele, ülke, kişi, aktör fark etmeksizin herkesin kolektif bir biçimde omuz vermesi gereken bir mücadele alanıdır.

Hatun Sürücü cinayeti 10 sene önce Almanya’da sözde paralel toplumlar ve uyum konularında farklı bir tartışmayı alevlendirdi. Bu konuda esas sorunun ıskalanması kadına yönelik şiddetle mücadeleyi zayıflatacaktır. Kadına yönelik vuku bulan her şiddet vakasında Hatun Sürücü cinayetinde olduğu gibi meseleyi kültüralist bir zeminde tartışmak ya da yılbaşı gecesinde Köln Tren Garında olduğu gibi meydana gelen taciz vakalarından bir kültürler arası uyuşmazlık okumak, asıl meseleyi konuşmayı engellemekte ve sorunun çözümüne dair etkin adımları geciktirmektedir. Genç bir kadının canice öldürülmesinin popülist tartışmalardaki sesleri kuvvetlendirmesi kabul edilemez. Bununla birlikte 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Gizem Peker’in, Alman okul arkadaşı tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin Alman kamuoyu tarafından benzer duyarlılıkla dikkate alınmaması manidar olduğu kadar kadına yönelik şiddetin daha geniş zeminde ırk, kültür ve dinden bağımsız bir şekilde ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Kadına yönelik şiddet, faili ve motivasyonu ne olursa olsun kararlılıkla mücadele edilmesi, sadece vuku bulduktan sonra değil, henüz gerçekleşmeden önce de gerekli tedbirlerle engellenmesi gereken bir sorundur. Bu çerçevede Türkiye’deki kadın cinayetlerine ilişkin Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından verilen bilgilere göre 2015 yılında 303 ve geride bıraktığımız Ocak ayında 36 kadın cinayete kurban gitmiştir. Bu durum ülkemizde kadına karşı şiddetle mücadelede önleyici çalışmalara ciddi derecede ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Kadına yönelik şiddete karşı her türlü yasal korunma sağlanması ve yasaların etkin bir şekilde uygulan¬masını beyan eden Hükümetimiz ayrıca, kadınların şiddete uğradıklarında başvu¬rabilecekleri, bilgi ve destek alabilecekleri merkezlerin daha işlevsel ve erişilebilir hale getirilmesini hedeflemektedir. Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm kurumların ve toplumun ortak ve kararlı mücadelesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.”, açıklamasında bulundu.

SONHABER.EU