Kemal Ergün: Cihad savaş yollarını tıkamanın adıdır

Abone Ol


Ergün aynı gün burada yapılan şubeler arası Müezzinlik ve Hutbe yarışması programına katılarak çocuklara ve onları izlemeye gelen cemaate hitap etti.
IGMG’nin hiyerarşik yapısı içinde yer alan üç başkan “Şube, Bölge ve Genel Başkan” birlikte yarışma yapan çocuklarla bir hatıra fotoğrafı çekindiler.

Allah ve Resulü ve “gam” yok

Ergün bu programda yaptığı konuşmasında şunları kaydetti. “Değer kardeşlerim güzel bir mekânda, yürekleri Allah’ın davası için atan, yürekli Müslümanlarla Cenabı Hak bizi bir araya getirdi. Allah bu birlikteliğimizi inşallah Fahri Kâinat efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)ile birlikte cennette beraber eder inşallah. Müslümanlar olarak iyi tefekkür ettiğimiz zaman gerçekten çok üzücü, çok sıkıntılı günlerimiz var. Ancak kitabımız olan Kur’an, rehberimiz olan Hz. Muhammed aleyhivesselamın söylemleri bunların geçici izafi şeyler olduğunu bize ifade ediyor. Mademki, Kur’an var. Mademki Allah var. Mademki rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa aleyhivesselamın sünneti var. O halde gam yok. Allah’ın izniyle. Bunların tamamı geçecek. Yeter ki, biz Allah’ın bizden beklediği sorumluluğu yerine getirelim.

Peygamber nezaketiyle, zarafetiyle anlatalım

Değerli kardeşlerim, az evvel söylediğim gibi, üzüntülü ama hiçbir zaman yese düşmediğimiz bir dönemde yaşıyoruz. Kur’an-ı Kerimin Ankebut süresinin 10’uncu ayeti kerimesinde Cenabı hak bu üzüntülerimizi ortadan kaldırabileceğimiz, güzel bir ilahi fermanı bizim önümüze koyuyor: “Ey Resulüm! Kitaptan sana vahyolunduğu gibi oku” ve anlat diyor. Yani bu kitapta ne varsa, eğip bükmeden onu yerine getir… Falancanın, filancanın nasıl anlayıp nasıl algılayacağını düşünme! Neden, çünkü tesir ettirici sen değilsin. Sen onlar üzerine bir baskıcı da değilsin. Senin vazifen ancak anlatmaktır. Eğer bunu anlatmazsan peygamberlik vazifeni yerine getirmiş olmazsın” deniyor. Peki, bu nasıl anlatılacak? Bu günkü sıkıntıların temelinde anlatma sıkıntısı yatmaktadır. Biri yaşanamaz bir İslam olarak İslam’ı anlatıyor. Bir diğeri sulandırılmış bir İslam olarak anlatıyor…
Kur’an’da nasıl söyleniyorsa öyle anlatacağız. Efendimiz aleyhivesselatu vesselamın nezaketiyle, zarafetiyle, hoşgörüsüyle, kırmadan, dökmeden kimseyi dışlamadan, herkesi kucaklayarak ama dava prensiplerimizi de yavaş yavaş işleyerek anlatacağız. Genelde bir Müslüman, özelde ise bir milli görüşçü kapısını hiçbir kimseye kapatamaz.” Diye konuşan Ergün “Kitaptan sana vahyolunduğu gibi oku” mealindeki ayeti birkaç kez tekrarlayarak, bu günlerde yaşanan sıkıntıların temelinde kitabın vahyedildiği gibi aktarılamamasının yattığının altını çizdi.



Çocuklara çok iyi davranmalıyız

Ergün Müslümanların her alanda insan yetiştirmesi gerektiğinin altını çizdi. Camilere gelen çocukların geleceğin siyasetçisi, mühendisi, sanatçısı ve ilim adamı olacağını söyleyen Ergün onlara çok iyi davranılması gerektiğini aksi halde onların buralardan uzaklaşmasan sebep olunabileceğine işaret etti. İdarecileri sıkıntılara karşı sabırlı olmasını tavsiye eden Ergün “ Bunun karşılığını inşallah cennette göreceğiz” diye konuştu.

Müslümanlar neden “Cihad” demeye korkar oldu

Ergün Kur’an-ı Kerimde beş yüz küsur yerde geçen cihad ayeti olmasına rağmen bu gün bunun anlatılmasında çekingenlik gösterildiğini vurgulayarak bunun; birilerinin cihadı kafeste adam yakmak canlı canı insan boğazlama şeklinde göstermesinden kaynaklandığını belirtti. “böyle cihat olur mu” diyen Ergün bu konuda şöyle konuştu. “Efendimiz düşmanın ölüsünün karnını yaran gözünü oyan bizden değildir buyurmuştur. Bırak düşmanı Müslümanı kesiyor, yakıyor ve böylece cihad ettiğini söylüyor. Değerli kardeşlerim Cihad öldürmek değil diriltmektir. Cihad yok etmek değil yaşatmaktır. Cihad nefret ettirmek değil sevdirmektir. Rahmetli Erbakan Hocamız cihadı şöyle tarif ederdi: Takatin kalmayıncaya dek hakkın hâkim olması için çalışmandır ” İmamı Maturidi de Cihadı şöyle tarif eder. Cihad savaş yollarını tıkamanın adıdır. Ehlisünnet velcemaat mezhepleri disiplini içinde olan bir insan cihadı kelle kesmek olarak algılayabilir mi? Ehli kıble olanı dışlar mı? Tekfir edebilir mi?” konuştu.

İbadetlerde kaçak olmasın

Ergün surenin devamında “namaz kılın ibadet edin” denildiğini hatırlatarak bu emirle, kılınan rutin namazların ötesinde daha başka ibadetlerin anlaşılması gerektiğine dikkat çekti. Teşkilat kurmanın, cami açmanın okul açmanın ev sohbeti yapmanın da bu ibadetlerden olduğunun altını çizerken yapılan ibadetlerin de kişileri kötülüklerden alıkoyması gerektiği belirterek “eğer ibadeti kişiyi kötülüklerden alıkoymuyorsa o ibadetlerde bir sıkıntı var, bir yerinde bir kaçak var” diye konuştu.

Her yerde temsil edilmeliyiz

Düzgün nesil yetiştirmek için çalışmalarını sürdürmesinin gerektiğini belirtirken Milli Görüşün, temsil edilmediği, camisinin olmadığı bir kentin kalmaması gerektiğini söyleyen Ergün sözlerini şöyle tamamladı. “Çünkü biz namaz kılmak için cami açan teşkilat değiliz. İnsanların şuurlanması için cami açan teşkilatız. Biz sadece eğitim vermek için okul açan bir teşkilat değiliz. Şuurlu, vasıflı, heyecanlı, toplumlara faydalı olan insanların yetişmesi için okullar açan bir teşkilatız. Bizim eğitimde sloganımız, düsturumuz birdir ve bellidir. “insanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” (hadisi şerif) Ergün Allah’a hamd ederek okullar konusunda şu bilgileri verdi. “Teşkilatımız Avrupa genelinde yetmiş sekizinci okulunu açtı. Altı imam hatip ve de Almanya’da imam ve hatip yetiştirecek tam teşekküllü bir ilahiyat fakültesini açmış bulunuyoruz” dedi.
Oss cemiyet başkanı Ali Çetin genel başkana bir çiçek vererek yaptığı bu ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Genel başkan Ergün ve bölge başkanı Mehmet Erdoğan daha sonra Oss’dan ayrılarak, birlikte diğer teşkilatları ziyaret etmek için yola çıktılar.