Haberlerimizi İnstagram , TikTok ve Youtube hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.
Hollanda’da sözde Ermeni soykırımı meselesi zaman zaman yeniden gündeme getirilir. Son olarak, geçtiğimiz hafta cuma günü bazı milletvekilleri tarafından meclise sunulan tasarıda, “Ermeni soykırımı” tanımının resmileşmesi istendi. Tasarı, DENK Partisi hariç diğer tüm partiler tarafından kabul edildi. Hollanda Türk İslam Kültür Federasyonu Onursal Başkanı M. Emin Ateş ise bu konuda Türk toplumu olarak yeterli tepkinin verilmediğini belirtti.
Meclise sunulan tasarı
Milletvekilleri Don Ceder (CU), Caroline Van der Plas (BBB), Chris Stoffer (SGP), Derk Boswijk (CDA) ve İsa Kahraman (NSC) tarafından sunulan tasarıda, bu zamana kadar hükümetlerin resmiyette “Ermeni soykırımı” tanımını kullanmaması eleştirildi.
- Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
Hükümetin bugüne kadar kullandığı “Ermeni soykırımı meselesi” tanımının yerine doğrudan “Ermeni soykırımı” tanımını kabul etmesi istendi. Ayrıca bu tanımı resmiyete dökmesi talep edilerek, 24 Nisan 2025 itibarıyla “Ermeni soykırımı meselesi” ifadesini kullanmaması istendi.
Kabul edilen bu tasarının ardından, hükümetin nasıl bir yol izleyeceği ve uygulamaya nasıl geçeceğine dair bir açıklama henüz yapılmadı.
M. Emin Ateş: Yeterince tepki vermiyoruz
Hollanda’da yıllarca hem siyaset hem de toplum içinde lobi faaliyetleri yürüten ve birçok kişinin yakından tanıdığı Hollanda Türk İslam Kültür Federasyonu Onursal Başkanı M. Emin Ateş, konuyla ilgili Sonhaber.eu’ya yaptığı açıklamada, bu konudaki tehlikeye dikkat çekerken, Hollanda’da yeterince tepki gösterilmemesini de eleştirdi.
Ateş, 2015 yılından bu yana soykırım davasına ilişkin Ermeniler ve Ermenilere yakın kişiler tarafından düzenli yayınlar yapıldığını ve bu konunun sürekli gündemde tutulmaya çalışıldığını belirtti.
Özellikle 2018’den sonra sürekli aynı iddiaların tekrarlandığını vurgulayan Ateş, “Ancak karşılığında kimse bir şey söylemediği için konu orada kalıyor. Birisi bir tez yazdığı zaman, karşılığında da bir tez yazılmalı veya cevap verilmeli.” dedi.
Son dönemde açılan Rus arşiv belgelerine de değinen Ateş, “Orada Ermenilerin Doğu Anadolu’daki Müslümanları ve Kürtleri nasıl katlettiğinin belgeleri var. Bu konuların araştırılıp gündeme getirilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
"Harekete geçilmeli"
Ateş, son zamanlarda artan bu propagandalara karşı harekete geçilmesi çağrısında bulunurken, “Hollanda’da 150 milletvekiline veya belediye meclislerindeki temsilcilere, belgelere dayandırılmış gerçekleri anlatan yazılar hazırlanıp gönderilmeli. Bu şekilde konular kayda geçmiş olur.” şeklinde konuştu.
Hollanda’da bulunan sivil toplum kuruluşlarının da bu konuda yetersiz kaldığını ve konunun üstüne gidemediğini belirten Ateş, “Milletvekillerin üç tanesi bu yasaya karşı çıktı ama bu yetersiz. Bizimkilerin konuyu gündemde tutması gerekir. Türkiye’de bu konuyu araştıran birçok bilim adamını bir araya getirip ciddi bir çalışma yapılabilir. Ancak Hollanda’da bu meselenin üstüne istikrarlı bir şekilde gidebilecek kimse yok.” ifadesini kullandı.
Enschede bir örnek oldu
Üç yıl önce Enschede Belediye Meclisi’nde yapılan bir toplantıyı örnek gösteren Ateş, “Almere’de bir Ermeni soykırımı anıtı var. Benzeri bir anıtın Enschede’de dikilmesi gündeme geldi. Biz de yedi cemiyet bir araya gelerek belediye meclis toplantısına katıldık. Bu katılım sonrasında Belediye Başkanı geri adım attı. Daha sonra bizim sunduğumuz Antikolaborasyon Günü kabul edildi ve dikilmek istenen anıtın projesi askıya alındı.” dedi. Ateş, bu yıl Antikolaborasyon Günü’nün üçüncü kez 21 Mayıs’ta düzenleneceğini belirtti.
Antikolaborasyon, işgalci güçlerle ya da düşmanla iş birliği yapan kişilere karşı mücadele anlamına gelmekte. 2024 yılında Enschede’de yaşanan huzursuzluk ve gerginliğin ardından, düzenlenen Antikolaborasyon Günü’nde Comité Anti-Collaboratie tarafından, konuyu aydınlatmak ve yanlış iddialara yanıt vermek amacıyla Türk-Ermeni ilişkileri uzmanı ve Osmanlı Devlet Arşivleri eski başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu davet edilmişti. Prof. Dr. Halaçoğlu, düzenlenen toplantıda temelsiz iddiaları ele almış ve tarihi gerçekleri katılımcılarla paylaşmıştı.
©Sonhaber.eu